Uygulama sırasında deride meydana gelen küçük delikler vücut tarafından yara olarak algılandığı için vücut cildi sıkılaştıran ve yenileyip gençleştiren (kollajen ve elastin) deri hücrelerinin üretimini artırır. Böylelikle yeni hücreler sayesinde işlem yapılan bölgede iyileşme ve canlanma sağlanır.
Dolgu maddesi olarak kullanılan "hyaluronik asit" bütün canlıların vücudunda bulunan doğal bir maddedir. Bu nedenle alerjik reaksiyonlara neden olmaz. İşlem sonrası hafif bir şişlik ve kızarık oluşabilir.
Dolgu uygulamaları FDA onaylıdır.
Şişlikler iki gün içerisinde kendiliğinden geçer. İşlem sonrası takviye edilmesi gereken yerler olduğu taktirde 15 gün sonra tekrar dolgu maddesi uygulanarak düzeltilebilir. İşlem sonrası kişi günlük hayata dönebilir.
Uygulamadan 30 dk önce dolgu yapılacak alana lokal anestezi içeren krem kullanılır. Dolgu maddeleri ince iğnelerle cilde uygulanır. İşlem süresi ortalama 20-30 dakikadır. Tedavi basit ve güvenilir olmakla birlikte, sonuçları da hemen görülür.
Dolgu maddesinin kalıcılığı hastaya ve kullanılan maddeye göre değişir. Kullanılan kalıcı olmayan, yarı kalıcı veya kalıcı dolgu maddelerine göre 6-12 ay ile 1-5 yıl aralığında kalıcılığı devam eder. Kişinin cilt yapısı, yaşı ve yaşam şekli kalıcılıkta önemlidir. Tekrarlanan uygulamalar ile kalıcılık süreleri uzatılabilir.
Alerji, bağışıklık sistemi hastalıkları, bazı cilt hastalıkları, viral cilt hastalıkları, yara iyileşme problemleri, açık yaralarda, sivilce tedavisi yaptıranlarda ve yaz aylarında uygulanmaz.
Kimyasal Peeling sonrası cilt yumuşaklığı ve canlılığı artarak, daha gergin, genç, parlak, taze ve elastik bir hale gelir. Peeling seanslar halinde yapılır. Ortalama seans aralıkları 1-2 haftadır.
Lazer epilasyon uygulaması sonucu ciltte kızarıklık görülmesi beklenen bir durumdur. Normalde uygulamayı takip eden birkaç saat ile birkaç gün içerisinde tamamen kaybolur. Epilasyonun ardından veya öncesinde kişinin güneşlenmesi veya solaryuma girmesi, kalıtımsal pigmentasyon problemi bulunması gibi özel durumlarda ciltte açık veya koyu renklenmeler görülebilir. Genel olarak bu durumlar geçicidir ve zaman içerisinde geride hiçbir iz bırakmadan kaybolur.
Mezoterapi, homeopatik, farmakolojik doğal bitki ekstrelerinin çoklu mikroenjeksiyon tekniğiyle mezoderme ( cilt orta tabakası) hekim tarafından uygulanmasıdır. Mezoterapi cildin daha estetik bir forma ulaşmasını sağlar. Mezoterapi ile dolaşım hızlandırılır, artmış yağ depoları çözülebilir, vitamin ve minerallerle doku desteği sağlanır. Bu yöntem tüm yaşlarda uygulanabilir. Selülit (portakal kabuğu görünümü); cilt altı bölgede bağ dokusu ile çevrili olan yağ hücrelerinin artarak bağ dokuyu germesi, beslenmesi bozulan bağ dokudaki oluşan değişimler sonucu derinin esnekliğini kaybetmesidir.
Uygulamadan hemen sonra ciltte sağlıklı bir parlaklık ortaya çıkar. Daha sonra bu parlak görünümde biraz gerileme olur, ancak bir kürden, yani 3 veya 4 uygulamadan sonra kalıcı bir gençlik etkisi daha belirgin bir hale gelir.
Tedavi hastanın kendi hücresinin alınarak tekrar kendi cildine enjekte edilme işlemi olduğundan bir yan etkisi yoktur.
Her yasta kadın veya erkeğe uygulanabilir. Özellikle sivilce ve yara izi tedavilerinde, yüzdeki kırışıklık ve sarkmaların düzeltilmesinde tercih edilir.
Dermaterapi uygulaması;